SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L VUDU’

<< 168 >>

باب: البول عند صاحبه، والتستر بالحائط.

61. Arkadaşının Yanında Küçük Tuvaletini Yapmak, Duvar İle Kendini Örtmek

 

حدثنا عثمان بن أبي شيبة قال: حدثنا جرير، عن منصور، عن أبي وائل، عن حذيفة قال: رأيتني أنا والنبي صلى الله عليه وسلم نتماشى، فأتى سباطة قوم خلف حائط، فقام كما يقوم أحدكم، فبال، فانتبذت منه، فأشار إلي فجئته، فقمت عند عقبه حتى فرغ.

 

[-225-] Huzeyfe r.a. şöyle demiştir; Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yürüdük bir ailenin duvarın arkasında olan çöplüğüne doğru çekildi. Sizden birinizin ayakta durduğu gibi ayakta durarak tuvaletini yaptı. Ben ondan uzaklaştım. Bana işaret etti ben de yanına gittim. O işini görünceye kadar ben arkasında durdum."

 

 

AÇIKLAMA:     Nebi s.a.v.'in âdeti tuvalet yapma durumunda in­sanlardan uzaklaşarak gözden kaybolmaktı. O'nun bu âdetine aykırı davranması hakkında şunlar söylenmiştir:

 

Müslümanların işleri ile meşguldü. Oturum öyle uzadı ki tuvaletini yapmaya muhtaç oldu. Uzağa gitseydi bundan zarar görecekti. Huzeyfe'yi yanına çağırarak arkasında durdurdu ki arkadan geçen kimse kendisini görmesin. ön tarafı zaten duvar ile örtülüydü.

 

Nebi s.a.v. bu davranışın caiz olduğunu göstermek için bunu yapmış olabilir.

 

Nebi s.a.v.'in bu fiili büyük tuvalette değil ondan daha hafif olan küçük tuvalette söz konusu olmuştur. Çünkü büyük tuvalet kişi­nin daha çok açılmasını gerektirir. Ayrıca onda koku da vardır. Uzaklaşmaktan maksat Örtünmektir. Bu durum elbisenin eteğini sarkıtmak ve arka tarafta birinin bulunması ile sağlanmış olmaktadır.

 

Taberânî, İsmet İbn Mâlik aracılığı ile şunu rivayet etmiştir: "Resûlullah Medine sokaklarının birinde bizim karşımıza çıktı. Bir aile"nin çöplüğüne gitti ve "Huzeyfe, arkamda dur ki beni kimse görmesin" buyurdu.

 

Bu durumda Huzeyfe'yi yanına çağırmasının hikmeti de anlaşılmış olmak­tadır. Huzeyfe Hz. Peygamber'in arkasında dikilirken O'na arkasını dönmüştü.

 

Bunun yolculukta değil hazarda yani mukimken olduğu da anlaşılmaktadır.

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar Bu hadiste şu hususlar yer almaktadır:

 

İki zarar verici durumdan daha hafif olanı yapmak suretiyle zararı ağır olan­dan uzak kalmak.

 

İki maslahatı bir arada yapmak mümkün olmadığında daha üstün olanını yapmak. Hz. Peygamber ümmetin maslahatına olan işler için uzunca oturuyor, arkadaşlarını çokça ziyaret ediyor, hastaların yanına uğru­yordu. Bu durumların birinde iken tuvaleti geldiğinde, her zamanki gibi insan­lardan uzaklaşacak kadar erteleyemedi. Çünkü ertelemesi durumunda zarar söz konusu olacaktı. Bu durumda daha önemli olan şeye riayet etti. İki maslahatı bir araya getirmek mümkün olmadığı için, Huzeyfe'yi gelip geçenlerin kendisini görmemesi için yanına çağırma maslahatını, insanlardan uzakta durmaya tercih etti.

 

باب: البول عند سباطة قوم.

62. Bir Çöplükte Küçük Tuvaleti Yapmak

 

حدثنا محمد بن عرعرة قال: حدثنا شعبة، عن منصور، عن أبي وائل قال:

 كان أبو موسى الأشعري يشدد في البول، ويقول: إن بني إسرائيل، كان إذا أصاب ثوب أحدهم قرضه، فقال حذيفة: ليته أمسك، أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم سباطة قوم، فبال قائما.

 

[-226-] Ebu Vâil şöyle demiştir: Ebu Musa el-Eş'arî r.a. idrar yapma konusunda şiddetli davranır ve şöyle derdi: "İsrailoğulları'ndan birinin elbisesine idrar bulaşsa bunu keserdi". Bunun üzerine Huzeyfe şöyle dedi: "Keşke Ebû Musa bu sözü söylemeseydi. Çünkü Resulullah (sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluğun süprüntülüğüne uğradı da ayakta su döktü."

 

 

AÇIKLAMA:     İsmailî'nin rivayetinde Huzeyfe'nin sözü şu şekildedir: "Keşke arkadaşınız bu kadar şiddetli davranmasaydı."

 

Ayakta Su Dökmenin (Tuvalet Yapmanın) Hükmü

 

Huzeyfe'nin bu hadisi delil getirmesinin sebebi şudur: Ayakta tuvalet yapan kişiye idrar serpintileri bulaşabilir. Hz. Peygamber bu ihtimale aldırış etmemiş ve şiddetli davranmanın sünnete aykırı olduğunu belirtmiştir.

 

Malik'in, iğne başı gibi idrar serpintisine ruhsat vermesine bu hadis delil getirilmiştir. Ancak bu tartışılabilir bir husustur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) bu durumda tuvalet yaparken üzerine hiçbir şey bulaşmamıştır. İbn Hibban Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ayakta tuvalet yapmasının sebebini açıklarken buna işaret ederek şöyle demiştir:

 

Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) oturmaya uygun bîr yer bulamamıştır."

 

Nebi s.a.v.'in bunu yapma sebebi şudur: Süprüntülük genelde yumuşak bir yer olduğundan burada tuvalet yapma durumunda kişinin üzerine idrar sıçramaz. 

 

Diğer bir görüşe göre bunun sebebi Şafiî ve Ahmed'den rivayet edilen şu husustur: Araplar bel ağrısını bu şekilde tedavi ederlerdi, o sırada Hz. Peygamber (s.a.v.)'de de böyle bir bel ağrısının bulunmuş olması muhtemeldir.

 

Hâkim ve Beyhakî Ebu Hureyre'den şunu rivayet etmişlerdir: "Nebi s.a.v. diz kapağındaki ağrı sebebiyle (oturamadiğından) ayakta tuvaletini yapmıştır". Bu hadis sahih ise, önceki yorumların hiçbirine gerek kalmaz. Ancak Dârekutnî ve Beyhakî bu hadisi zayıf görmüşlerdir.

 

Bu konuda en doğru görüş, Hz. Peygamber'in ayakta tuvaletini yapmasının sebebi, bunun caiz olduğunu göstermektir. Çünkü O tuvaletini büyük çoğunlukla oturarak yapardı.

 

Ebu Avâne Sahih adlı eserinde ve İbn Şahin kitabında, ayakta su dökme hükmünün neshedildiğini (yürürlükten kaldırıldığını) söylemişlerdir. Onlar Hz. Aişe'nin  Kur'an kendisine indirildiğinden bu yana ayakta su dökmedi" sözünü delil getirmişlerdir. Yine onun "Bir kimse size Nebi s.a.v.'in ayakta su döktüğünü söylerse onun sözünü tasdik etmeyin. O yalnızca oturarak su dökerdi" sözünü delil getirmişlerdir.

 

Doğru olan, ayakta tuvalet yapmanın caiz olması hükmünün yürürlükten kaldırılmamış olmasıdır. Hz. Aişe'nin sözüne şu şekilde cevap verilir: Hz. Âişe bunu söylerken kendi bilgisine dayanmıştır. Bu söz, Hz. Peygamber'in evlerinde yaptığı su dökme fiillerine hamledilir. Evleri dışındakilere ise Hz. Âişe muttali olamamıştır. Sahabenin büyüklerinden olan Huzeyfe ise buna bizzat şahit olmuştur. Daha önce bu olayın Medine'de gerçekleştiğini söylemiştik. Bu husus, Kur'an'ın indirilmesinden sonra Hz. Peygamber'in ayakta su dökmediği görüşünü reddetmektedir.

 

Hz. Ömer, Ali, Zeyd İbn Sabit ve diğer sahâbîlerin ayakta su döktükleri sabittir. Bu, üzerine idrar damlamasından emin olma durumunda, ayakta su dökmenin mekruh değil, caiz olduğunu gösterir.